Sıkça Sorulan Sorular

Diş problemleriniz ile alakalı aklınıza gelebilecek sıkça sorulan sorular için bu sayfada cevap bulabilirsiniz.

İlk randevumu aldım, sonraki süreç hakkında bilgi alabilir miyim?

Öncelikle güveninizden dolayı teşekkür ederiz.

Lütfen; Randevunuza 5-10 dk erken geliniz. O günün programında aksama olmaması ve değerli vaktinizin kaybolmaması için gereklidir. Elinizde olmayan nedenlerden dolayı randevuya gecikmeniz durumunda size ayrılan zaman daralacağı için daha kısa süreli bir işlem tercih edilecektir. Kalan süre tedaviniz için yeterli değilse size yeni bir randevu verilecektir. Uyamayacağınız bir randevu için bizi mutlaka en geç 24 saat önce arayınız.

Bilmek istediklerimiz:
1- En son ne zaman diş hekimine gittiniz?
2- Daha önce çekilen röntgenleriniz var mı, varsa lütfen yanınızda getiriniz.
3- Herhangi bir sistemik hastalığınız (diabet, tansiyon, kalp vs) var mı? Bu hastalıklarla ilgilenen doktorunuzun adı ve telefon numarası.
4- Kullandığınız ilaçlar var mı? Varsa lütfen yanınızda getiriniz.
5- Özel bir durumunuz var mı? ( hamilelik gibi)
6- Eğer diş ağrınız varsa; Ağrı ne zaman ortaya çıktı ve nasıl bir ağrınız var? ( sıcağa – soğuğa karşı, çiğnemede ağrı vs) Şişlik oluştu mu? İlaç kullandınız mı? (ağrı kesici veya antibiyotik)
7- Bizden beklentiniz nelerdir? Özel istekleriniz varsa lütfen not bırakınız.

Ağız kokusu tedavi edilebilir mi?

Ağız kokusu (Halitozis, oral malodor veya bad breath) hoş olmayan nefes kokusu olarak tanımlanmaktadır. Ağız kokusunun temel olarak ağız hijyeni, diş ve dişeti sağlığı ile alakalı olduğu unutulmamalıdır. Dolayısıyla ağızda oluşan koku sıklıkla diş ve dişeti tedavisi gerektirmektedir

Hangi Yiyecekler Ağız Kokusuna Neden Olur ?

Ağız kokusu toplumun büyük kısmında zaman zaman karşılaşılan önemli problemlerden biridir. Yeterli hijyenin olmaması, diş eti problemleri, yenilen yiyeceklerden diş lerde kalan bakteriler, alkol ve sigara tüketiminin çok olması, ağız kuruluğu veya bazı sistemik hastalıklar (Karaciğer, diyabet, böbrek hastalıkları vb.) gibi durumlarda karşılaşılabilen bir sorundur.

Bazı kişilerde de sabah nefesi denilen, sabah kalktıklarında ağızda bir koku meydana gelmektedir ki bu toplumun çoğunda zaman zaman görülür. Bazı kişilerde gece yatarken tükürük salgılama oranı az olmaktadır ve bakteriler asitlerle yanarak sabah kalkıldığında kötü koku oluşmasına neden olmaktadır. Bunu önlemenin en güzel yolu akşam yatarken çok detaylı bir şekilde diş lerimizi fırçalamak, diş le beraber dilimizi de fırçalamak, diş ipi kullanmak ve sabah kalkıldığında da aynı işlemleri tekrar yapmaktır.

Günde kaç defa yemek yiyorsak ardından mutlaka diş lerin fırçalanması gerekmektedir. Kullanılan protezler her gece çıkartılıp düzgün şekilde temizlenmelidir. Periyodik olarak dişhekimi kontrolüne girip, çürük veya herhangi bir diş rahatsızlığımızın olup olmadığını kontrol ettirmeliyiz. Ağız kuruluğunun giderilmesi gerekir ki ağız kokusu problemi tamamen ortadan kaldırılabilsin. Bütün bunlara rağmen hala ağız kokusu devam ediyor ise o halde, kişide sistemik bir problem mevcut olabilir, bu nedenle genel bir dahiliye doktoruna görünmesinde fayda vardır.

Diş ipi nasıl kullanılmalıdır?

Çürüklerin ve periodontal hastalıkların çoğu diş ler arasında başlar. Diş fırçalamak önemli olmakla birlikte fırçanın kılları diş lerinizin arasına ulaşamaz. Diş etlerinizin ve diş lerinizin sağlıklı olması için diş leriniz arasındaki plakları günde en az bir kere temizlemelisiniz. Diş hekiminiz bu nedenle diş ipi kullanımını tavsiye eder.

Eğer diş leriniz diş ipi kullanımını engelleyecek kadar sıkı ise veya diş ipini koparıyorsa, dişdoktorunuza bunu söyleyin. Bunlar, çözülmesi gereken problemlerdir. Diş ipini sıkıca çekerek bir C şekli oluşturacak biçimde diş etine kadar kaydırın. Dişin yan tarafını yanal hareketlerle değil yukarı aşağı hareketlerle temizleyin.

Plakların tamamı temizlendiğinde diş ipi diş inize sürtündüğünde gıcırtı sesi çıkaracaktır. Daha sonra ipi diğer diş inize doğru yönlendirip aynı işlemleri tekrarlayın. Her seferinde dişipinin temiz bir parçasını kullanarak tüm diş lerininiz kenarlarını temizleyin.

Diş İpiAğzınızda bazı diş aralıklarına ulaşmakta zorluk çekiyorsanız diş ipi çatalı kullanabilirsiniz. Eğer diş etleriniz enfekte olmuşsa, ip kullanımı sırasında kanayacaklardır. Eğer diş ipi kullanımına yeni başladıysanız bu beklenen bir durumdur. Bir hafta kadar sonra ve düzenli ip kullanımında kanama duracaktır.

Süt Dişleri Neden Çürür?

Süt dişleri, yapılarındaki farklılıklar nedeniyle daimi dişlere oranla çürümeye daha yatkındır. Şekerli, asitli yiyecek ve içeceklerin diş yüzeylerinde uzun süre kalması, çocukların ağız hijyenine yetişkinler kadar dikkat edememesi, sağlıksız beslenme gibi faktörlerin etkisiyle süt dişlerinde çürükler meydana gelir.

Süt Dişleri Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Çocukta ağrı şikayeti oluşturmasının dışında süt dişlerinde çürüklerin tedavi edilmemesi sonucu çürük ilerleyerek alttan gelecek olan sürekli dişe zarar verebilir. Ayrıca çürük ilerleyerek diş kaybedilebilir. Bu durumda sürekli dişin yerini korumak amacıyla “yer tutucu” denen apareyler yapılmadığı takdirde diş dizilerinde çapraşıklık meydana gelebilir. Bu durumda ise ortodontik tedavi ihtiyacı doğabilir.

Süt dişlerindeki çürükler temizlenerek uygun tedaviler yapılır ve düşme zamanlarına kadar sağlıklı bir şekilde ağızda kalmaları sağlanır.

Çocuğum Düştü, Dişi Kırıldı Ne Yapmalıyım?

Düşme, çarpma, trafik kazaları, spor yaralanmaları gibi çeşitli travmalar sonucunda dişlerde veya yumuşak dokularda birtakım zararlar meydana gelebilir. Dişlerde sallanmalar, kırılmalar, dişin kemik içerisine gömülmesi veya tamamen yerinden çıkması; yumuşak doku yaralanmaları söz konusu olabilir. Bu gibi durumlarda dişin kırılan parçası veya tamamı çıktıysa diş bulunup köküne dokunmamaya çalışarak süt, tükürük veya serum içerisinde saklanmalı; en kısa sürede diş hekimine başvurulmalıdır.

İmplant Nedir?

İmplant, çeşitli nedenlerle kaybedilen dişlerin yerine onların fonksiyon ve estetiğini tekrar sağlamak amacıyla çene kemiğine yerleştirilen yapay diş kökleridir.

Yüz estetiğinin bir parçası olan dişlerin kaybı psikolojik ve sosyal problemlerin yanı sıra besleme, sindirim sorunları ve konuşma bozukluklarına da yol açmaktır.

Diş eksiklikleri doğal dişlere bağlanan köprü protezleri veya çıkarılıp takılan hareketli protezler gibi klasik yöntemlerle tamamlandığı gibi implant destekli protezlerle de yapılabilir.

İmplantların avantajları nelerdir?

Her türlü total ve kısmi dişsizliğin giderilmesi, Takıp çıkarılan protezler yerine sabit protez şansı, Tek diş eksikliğinin komşu sağlam dişlere zarar verilmeden giderilmesi, Başarılı uygulanmış ve hijyen kriterlerine uygun kullanılmış bir implantın uzun ömürlü olması

İmplantlar Hangi Durumlarda Uygulanabilir?
Tek veya daha fazla diş eksikliklerinde:

Tek diş eksikliklerinin implant ile tedavi edilmesi, köprü ile restore edilmesine göre daha koruyucu bir tedavi şeklidir. Köprü protezi yapılabilmesi için sağlıklı dişlerin küçültülerek üzerlerinin kaplanması gerekecektir ve bu köprünün belirli aralarla değiştirilmesi ekonomik olarak da bir yük getirecektir.Bunun yerin eksik diş veya dişlerin boşluğuna yerleştirilecek implantlar sayesinde, yandaki dişlerde herhangi bir işleme gerek kalmadan tedavi uygulanabilir.

Tam Dişsizlikte:

Ağızda hiç diş kalmadığı durumlarda bulantı refleksi ve protezin tutuculuğunun yeterli olmaması nedeniyle hareketli protez kullanılamıyorsa, implant destekli protezler hastaya konforunu iade etmektedir.

Kimlere implant yapılması uygundur? Kısıtlamalar nelerdir?

Puberte (buluğ çağı) dönemini bitirmiş erişkinlere, Genel sağlık durumu uygun olanlara, Diyabet hastalığı olsa bile kontrol altında olanlara, Çene kemiği yapısı uygun kalite ve miktarda olanlara ya da yeterli miktara ulaştırılabilecek potansiyelde sağlıklı kemik yapısına sahip hastalara üst yaş sınırlaması olmadan uygulanabilir.

Anne adayları diş tedavisinde nelere dikkat etmelidir?

İkinci trimestır olarak adlandırılan 3-6 aylar arası dönem gebelik sürecinde diş tedavileri için ideal dönem olarak kabul edilmektedir. İlk ve son trimestırlarda ise zorunlu olmadıkça dental tedavilerden kaçınılmalıdır. Röntgen ışınlarına maruziyetten hamilelik sırasında, özellikle ilk trimestırda kaçınılmalıdır, çünkü gelişmekte olan fetus özellikle radyasyon hasarına duyarlıdır. Eğer gerekliyse diş filmleri kurşun önlük kullanılarak çektirilmelidir. Diş ve dişeti enfeksiyonlarına bağlı olarak kullanılacak ilaçlar muhakkak hekim gözetiminde tercih edilmelidir.

İdeal Diş Fırçası Nasıl Olmalı?

İdeal bir diş fırçası orta yumuşaklıkta en az 3 sıra, yuvarlatılmış naylon kıllardan yapılmış olmalıdır. Küçük başlı fırçalarla daha detaylı ve iyi bir fırçalama yapmak mümkündür.

  • Fırçanızın kılları paralelliğini kaybedince değiştirilmesi gereklidir (ortalama 3 ay). Bu paralellik 1 ay içerisinde bozuluyorsa gereğinden fazla bastırarak fırçalıyorsunuz demektir.
  • Diş fırçaları kısa sürede kuruyacak ve diğer fırçalar ile temas etmeyecek şekilde saklanmalıdır.
  • En az 2 fırçanızın olması gereklidir. Naylon diş fırçasının kuruyabilmesi için tam bir gün gereklidir. Her gün aynı fırça kullanılıyorsa fırça tam olarak kuruyamaz, işlevini iyi yapamayacak kadar yumuşar.
  • Grip olunca fırçanızı yenileyin. Diş fırçaları genelde nemli olup ılık ortamlarda saklandıklarından bakteri ve virüslerin yerleşip üremeleri için çok uygun bir ortam oluştururlar. Grip virüsünün yerleştiği fırçayla dişinizi fırçaladığınızda hastalık etkeniyle tekrar karşılaşırsınız.